Her fırsatta tarihten bir sayfa açıp, onu çarpıtarak, duygu sömürüsü yapıyorlar. Üstelik de bunun için Kamer Genç gibi Atatürkçü ve bu iddialara gereken cevabı vermiş bir milletvekilinin anma töreninde.

    PKK açılımı boyunca dillerinden düşürmedikleri olayların başında Dersim Harekâtı geliyor. Kılıçdaroğlu, kendisini “Dersimli Kemal” ilan etti. Biz 1930’ların CHP’si değiliz, Yeni CHP’yiz” dedi. Başka türlü “(PKK’nın Suriye kolu) YPG terör örgütü değildir” diyemezdi.

    Tayyip Erdoğan tepe tepe kullandı, her konuşmasında “Dersim katliamı” dedi. Zaten başka türlü Vanlı Türk kadınlarının ırzına geçme merkezi olarak kullanılan ve Ermeni zulmünün abidesi konumundaki Akdamar Kilisesi’ni, bizim vergilerimizle restore edip, ayinlerle açışını aklayamazdı.

    Sonra Ahmet Davutoğlu… Doğrudan Mustafa Kemal’e “Yezid” diyemeyeceği için “Dersim Kerbela’dır” dedi. Ki, “restorasyon dönemi” dediği Cumhuriyeti yıkma projesini sürdürebilsin.

    Ama bu tarafta, bu saldırılara verilen cevaplar kısık sesli, yetersiz, edilgen. Biz, Atatürk gençliği olarak sırtımızı şanlı Türk tarihine dayayarak veriyoruz o cevabı:

    Evet, Dersim’in sorumlusu biziz. Oradaki Ortaçağ’ı, uçaklarımızla, bombalarımızla yıktık. İngiliz, Fransız silahlarıyla Mehmetçiğin canını alan, karakolunu yakan elleri ordumuzla kırdık.

    Şeyhlerin, toprak ağalarının, borçlunun koynundan karısını alıp alacaklıya veren hukukunu dümdüz ettik. Türk Devriminin çelik süpürgesiyle temizledik. İnsanın insana kulluk yaptığı düzeni bitirdik.

    Yerine okul getirdik. Üniversite kurduk. Bilimin ışığıyla aydınlattık. Kula kul olmuş insanı vatandaş yaptık. Tunceli oldu. Türkiye’nin okuma yazma oranı en yüksek illerinden birine dönüştü.

    Biz yaptık bunları. Tarihimizdir, başlıya baş eğdirir, dizliye diz çöktürürüz. Orhun yazıtlarında yazar, yeni huyumuz değildir.

    Atatürk, manevi kızı Sabiha Gökçen’i Dersim Harekâtı’na gönderirken, kendi tabancasını çıkarıp verdi. Uçağı düşerse savaşmaya devam etsin diye… Bunu inkâr etmeyeceğiz…

    Bize de o mirası koruma görevini verdi. Bunu da unutmayacağız…

    Bu Cumhuriyettir.

    Bu devrimdir.

    Ve biz Atatürk gençliği olarak bu mirasa sahip çıkıyoruz. Aydınlanmaya, Türk Devrimi’ne sahip çıkıyoruz. Ergenekon savcılarının korkudan Türk Tarih Kurumu’na sorduğu Bursa Nutkunu asla unutmuyoruz, andımızdır.

    İşte buradayız, Ebu Süfyan artıkları, işte buradayız ey atasızlar. Gelin de tekrar deneyin bakalım. Tarih nasıl yapılıyor yeniden, bir kez daha gösterelim size.

     

    Dersimciler Uğur Mumcu’yu, Gaffar Okkan’ı Anamaz

    Bir yandan Dersimcilik yaparak cumhuriyetin en gerici düşmanlarının yanına saf tutanlar, hemen ertesi gün aynı gericiliğin katlettiği Uğur Mumcuların, Gaffar Okkanların anma törenlerinde saf tutuyorlar. Utanmadan, onların hatıralarına da ihanet ederek.

    Gaffar Okkan da Uğur Mumcu da Dersim gericiliğinin yeni versiyonu olan dış destekli gerici terör örgütleri tarafından şehit edildi. Yaşarken verdikleri mücadelenin hedefi onlardı.

    Uğur Mumcu gibi Türk aydını, Gaffar Okkan gibi bir Türk Polisi, Kamer Genç gibi Atatürkçü bir milletvekili, ancak bıraktıkları mirasa sahip çıkanlar tarafından anılabilir. Bıraktıkları mirasa ihanet edenlerin onları anması iki yüzlülükten başka bir şey değildir.

    Oktay Yıldırım

    About Author

    Oktay Yıldırım

    Yorum yap

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir